Bir pompa yardımıyla, gerektiğinde bir filtre ile önceden temizlenmiş ortam havası; bir reaktör bölmesi olan paslanmaz çelik bir reaktörden beslenir. Reaktör bölmesi, özel bir UV-C (Ultraviyole-C) ışık kaynağı ve reaktif oksijen türlerinin üretimi için katalitik olarak etkili bir yüzey içerir.
Moleküler oksijenden (O2) türetilebilen reaktif oksijen türleri şunlardır: singlet (tekil/birli) oksijen (102); süperoksit (O2-); peroksit iyonu (O2-2); perhidroksil radikal (HO2), Hidroksil radikali (HO) ve ozon (O3). Çok yüksek oksiyasyon potansiyeline sahip bu altif hava akışı; daha sonra difüzörler yoluyla suya verilir ve burada mikrop ölüdürü ve oksidatif etkisini geliştirir. Suda elde edilen redoks potansiyeli; karşılaştırılabilir fotokatalitik su arıtma sistemlerinin redoks potansiyelini çok oldukça aşmaktadır (şekil. 1) ve izin verilen maksimum klor konsantrasyonu ile elde edilebilecek büyüklük ölçülerine ulaşır.
Şekil 1: Açıldıktan son kullanılan arıtma sistemlerine bağlı olarak sudaki ORP’nin (Oxidation Reduction Pontial= Oksidasyon İndirgeme Potansiyeli) mV cinsinden zamansal süreci
Bunun yanında, reaktif oksijen; zamana bağlı olarak pek fazla bir değişikliğe de uğramaz ve artıma tankından çıktıkta sonra bile taşıma kanallarından olsun su borularında olsun oksidatif etkisini uzun süre koruyabilir, Şekilde 2’de gösterildiği gibi; sistem kapatıldıktan 3 dakika sonra 500mV’luk (milivolt) bir ORP (Oksidasyon İndirgeme Potansiyeli) ve 10 dakika sonra ise 400mV’luk bir ORP ölçülebilir ve yinede sistemin kapatılmasından 1 sonra hala 300mV üzerinde yüksek bir ORP ölçülebiilir.
Bu oksidasyon potansiyeli hala hafif bir oksidatif ve dezenfekte edici etkiye sahiptir ve bakım vb. nedenlerle arıtma cihazının kapatılması sırasında arıtılmış suyu mikropsuz olarak tutabilir.
Şekil 2 : Nanonox® cihazının kapatılmasından sonra mV’de ORP’nin Süreç içinde gösterdiği değişim.